2001 yılında tanıştığımız Red Faction serisinin ilk oyunu, geçtiğimiz günlerde raflardaki yerini alan Red Faction Armageddon'un aksine fps tarzında bir yapımdı. Mars'ın kapalı tünellerinde insanlara özgürlüğünü kazandırmak için giriştiğimiz mücadele, 2003 yılında ikinci oyun ile devam etmişti. İlk oyunun aksine pekte başarılı olamayan ikinci oyunun ardından Red Faction dosyasını rafa kaldıran Volition Stüdyosu, 2009 yılında Red Faction Guerrilla ile fantastik bir geri dönüşe imzasını attı. Oyunun ismi haricinde, yapısından türüne kadar herşeyini değiştiren Volition ekibi, karşımıza sandbox türünde, üçüncü şahıs görüş açısına sahip (fps), aksiyon tarzında bir Red Faction oyunu çıkardı. Mars yüzeyindeki koloni de yaşamaya çalışan insanları özgürlüklerine kavuşturma mücadelesine devam ettiğimiz Red Faction Guerrilla'da çeşitli araçlar kullanabiliyor, Mars'ın engebeli yüzeyinde o görevden o göreve koşturuyorduk. Değişen arayüzü ve yenilenen oyun yapısı ile olumlu puanlar alan Guerrilla, yapımcısını memnun etmeyi başarmış olacak ki, Volition 2009'da çıkan oyunun akabinde yeni Red Faction oyununu da duyurmuştu.

Tabi ki yeni nesil Red Faction oyununun olumlu yönlerinin haricinde, bir hayli eleştri alan olumsuz yönleri de yok değildi. Etrafta özgürce dolaşabilme etkinliğinin yanı sıra kurak ve ıssız olan Mars atmosferi, çevremizle fazla etkileşime giremememiz zaman zaman sıkılmamıza neden oluyordu. Her ne kadar önümüze gelen herşeyi çekicimiz ile vurup kırıp parçalarına ayırıyor olsak bile, GTA'dan aldığımız hazzın yarısından azını bize veremeyen bir sandbox deneyimi ile karşı karşıya kalmıştık. Neyse ki, Volition bir sonra ki oyunda bu sistemin salt aksiyon sistemine dönüşeceğini söyleyerek yüreklerimize su serpmiş ve dördüncü Red Faction oyunu Armageddon'u da sabırsızlıkla beklememizi sağlamıştı. Geçtiğimiz günlerde Red Faction Armageddon raflardaki yerini nihayet aldı. Bizler de CyberOyun ekibi olarak bu oyunu okurlarımız için mercek altına altık.

Yer Altına Geri Dönüş

 Öncelikle oyunumuzun hikayesinden biraz bahsedelim. Red Faction Armageddonn'da bir önceki RF oyunu Guerrilla'da ki karakterimiz olan Alec Mason'un torunu Darius Mason'u kontrol ediyoruz. Guerrilla'da verdiğimiz savaşın akabinde, Mars'ın yüzeyi yaşanmaz bir hal almış ve Mars'ta ki koloni de yaşayan insanlar da yer altına kaçmak zorunda kalmışlardır. Aradan geçen 50 yıl boyunca kendilerine bir düzen kurmayı başaran insanlar, yine de Mars'ta aradıkları huzurun çok uzağındadırlar. İşte böyle bir atmosferin ortasında başladığımız oyunda Darius ile sağı solu parçaylayarak görevlerimizi yerine getirerek Red Faction Armageddon maceramıza başlıyoruz. Oyunun ilk bölümleri klasik olarak tutorial modu havasında geçiyor. İlk bölümü bitirdikten sonra ise, oyunun asıl hikaye kısmı geliyor.

Darius'u bir şekilde kandırmayı başaran düşman güçleri, ona Mars'ın derinliklerinde olan bir anıtı yıktırıyorlar. Bu anıt Mars'ın derinliklerinde yaşayan kötü niyetli yaratıkları engelleme görevi görüyor. Sizin de tahmin edebileceğiniz üzere bu anıtı yıktıktan sonra tüm yaratıklar serbest kalıyor. Haliylen Darius'ta bu yaratıkları tek tek öldürerek yediği haltı düzeltme çabası içerisine giriyor.

Yeni Bir Red Faction Macerası

Volition, Red Faction Armageddon'da bir çok değişikliğe imza atmış. Öncelikli olarak oyun bir serinin bir önceki yapımı Guerrilla gibi sandbox türünde sıkıcı, az aksiyon içeren özellikleri bünyesinde bulundurmuyor. Armageddon'da düz bir ilerleyişe sahibiz. Yani öyle önce a noktasındaki görevi yapıp, ardından b noktasına gidip oradan yeni bir görev almıyoruz. Biz yolumuzda ilerlerken, yerine getirmemiz gereken görevler bize bildiriliyor. Oyuna ilk başladığımız andan itibaren giriştiğimiz çatışma atmosferi oyun sonlanana dek devam ediyor. O yüzden Armageddon'u bir solukta bitirebilirsiniz.

 Guerrilla hatırlayacağınız üzere Mars'ın yüzeyinde geçen bir yapımdı. Armageddon'da ise bir kez daha Mars'ın derinliklerine iniyoruz. Oyunun çok büyük bir bölümüde Mars'ın yer altında, kapalı mekanlar da geçiyor. Arada bir Mars yüzeyine çıksak bile bu o kadar da uzun soluklu olmuyor. Özellikle, yaratıkları serbest bırakan anıtı yıkmamızla birlikte Mars'ın derinliklerine demir atıyoruz diyebilirim. Darius'a hatasını telafi etmeden gün yüzü görmek resmen haram kılınmış.

Gelelim oyun içerisindeki düşmanlarımıza ve yapay zeka olayına. Red Faction Armageddon'da,Guerrilla'nın aksine insanlardan çok yaratıklarla mücadele ediyoruz. Oyunun hemen başlarında bol miktarda silahlı çatışma olayına girsek bile bu çatışma temposu ilerleyen görevlerde yerini yaratık avına bırakıyor. Tabi yaratıkları avlarken arada yine silahlı çatışmalara girdiğiniz de oluyor. Zira, yaratıklar size silahla ateş etmeseler bile, uzuvlarından çıkardıkları asit türevi maddeleri size atarak yaralamaya çalışıyorlar.

Armageddon'da ki düşman çeşitliliği serinin diğer oyunlarına nazaran bir hayli fazla. Bir sürü yaratık çeşidinden tutunda, zaman zaman karşılaştığınız devasa bosslara kadar envayi çeşit düşman ile karşılaşıyorsunuz. Bu düşmanların yapay zeka oranının düşük olması ise işinizi fazlasıyla kolaylaştırıyor. Karşınıza çıkan düşman gruplarının büyük bir bölümü yaratıklardan oluştuğu için, bunların siper alma, gizlenip ateş etme gibisinden bir telaşlarıda bulunmuyor. Sizin için açık hedef konumunda bulunan bu yaratıkların en baskın yönleri ise üzerinize teker teker değil, sürüler halinde saldırmaları. Öyle ki zaman zaman sizi ablukaya alarak serseme çevirebiliyorlar.

Gelişmiş Silah Sistemi

 Red Faction Armageddon'da ki silah yelpazemiz ise düşman yelpazemiz kadar geniş olmasa bile az ve öz diyebileceğimiz güçlü bir cephaneliğimiz bulunuyor. Pompalı ve taramalı türevindeki silahların yanı sıran Magnet Gun gibi egzotik, Nano Forge gibi fantastik güçlerimizde mevcut. Magnet gun ile büyük kütle küçüğünü çeker prensibinden yararlanarak, ilk olarak işaretlediğimiz ufak kütleli cismi, ikinci olarak işaretlediğimiz büyük kütleli cisim ile çarpıştırabiliyoruz. Bu silah basit bir mıknatıs sistemine sahip. Magnet gun'ı zaman zaman yolunuzu tıkayan devasa kayalar üzerine, zaman zaman ise karşınıza çıkan devasa bossları yenmek için kullanabilirsiniz.

Red Faction Armageddon'u serinin diğer oyunlarından ayıran en önemli özelliği ise Nano Forge isimli aparatımız. Bu aparat sayesinde insan eli ile inşa edilen her türlü yapıyı eski haline getirebiliyoruz. Aynı şekilde bu aparatımız ile bir güç bölgesi oluşturarak, çevremizdeki düşmanları etrafa savurabiliyor ya da yıkılmak üzere olan bir duvarı param parça yapabiliyoruz. Volition bu aparatın yıkım gücü yerine yapım gücünü ön plaana almış. Bir çok görevde iş görmez hale gelen makinaları bu cihaz sayesinde ilk günkü haline getirerek görevimizi tamamlıyoruz. Ayrıca zaman zaman gideceğim yol, köprü vb. bir yer yıkıldığında Nano Forge'u kullanarak gideceğimiz yere ulaşıyoruz.

Genel Yorum

 Red Faction Armageddon, bir önceki Red Faction Guerrilla'ya oranla daha aksiyon dolu bir yapım olmuş. Devasa robotlar gibi araçları kontrol edebildiğimiz yapımda, kullandığımız Nano Forge aparatı, oyuna kırıp dökme mantalitesinin yanında, yeniden inşa etme mantalitesini de kazandırmış. Malumunuz, Red Faciton denildiğinde akla orta boylu bir çekiç ve etrafı yıkıp dökmek gelir. Volition bu tabuyu, Armageddon ile biraz yıkmış gibi görünse bile, serinin en kaliteli oyununu geliştirdiklerini söyleyebilirim.

Serinin eski oyunlarına nazaran daha da iyileşen grafikler, sürekli kapalı mekanlarda geçen hikaye kurgusu üzerine şekillendirilmiş gölge ve ışık efektlendirmeleri, giriştiğimiz çatışmanın aksiyon dozajına göre değişen müzikler oyunun kalitesini ön plana çıkaran etkenler olmuş. Eğer bu aralar oynayacak salt bir aksiyon oyunu arıyorsanız Red Faction Armageddon'u kaçırmamanızı tavsiye ederim. Unutmayın... Herkes Oyun Oynar!